Harçlıklarım ve harçlıklarımı harcadığım yerler. Her banknotta çocukluğuma dair güzel anılarım var. Bakkal Raşit Amca paralarımda gözü vardı. Dükkanına benim ilgimi çekecek ne varsa getirirdi. Biriktiremezdim harcardım. Nur içinde yatsın çok paramı yemiştir.
Ablam ise para biriktirme konusunda çok becerikliydi. O biriktirir ben harcardım. O kadar eski paralar var ki elinde, benim çocukluğumun yetişmediği delikli paralar bile ablamda mevcut. Ne paralar geldi geçti elimizden, sıfırlarını bile atarak yola devam ediyor.
Bakıyorum da eski paralara her dönemin harçlık miktarıydı, bankadan ilk çıktıkları andaki tazelikleri bozulmasın diye katlamamaya özen gösterirdim. Bir dönem paralar üzerine yazılar yazılıyordu. Bazen komik, bazen ise küfür nitelikli hatta telefon numarasını paranın üzerine yazanlar bile oluyordu. Kendi telefon numarasını değil tabii ki. O an not edecek kağıt bulamadığından paranın üzerine not almayı uygun görüyorlardı belki de. Madem telefon numarasını paraya yazıyorsun harcama sakla o zaman "kim acaba bu bir arayayım" diye düşündürerek bizi de yoruyorsun ki:)
Daha fazlasını görmek istiyorsanız, buradan görebilirsiniz. 1, 2, 3, 4
Bu Toprak
YanıtlaSilKulakları sağır,
Gözleri kör eden bu kara duman,
Bir gün mutlaka silinecek ufuktan.
Umutlar, tomurcuğu çatlatacak
Türküler yeniden yakılacak.
Ve herkes
Bu uğurda can veren gardaşları
Fikri hür, vicdanı hür bacıları
Çeri çöpü aşa çeviren anaları
Unutmayacak
Ve her zaman
Saygıyla anacak.
19.28
Cumartesi
01 Aralık 2012
Muzaffer Aytekin
Mirhani