19 Aralık 2009 Cumartesi

Bilinmek / Bilmek

Kollarında dolunay, cisminde şavkı, yar geliyor

Çatlıyor yüreğinden şems, kıskanıyor şirin

Nefes veriyor dudağından cemre düşüp bahar geliyor


Dönüyor cümle mevsim, sonsuza yürüyor zaman

Varlığında ateş, yok'unda azab-ı cehennem yakıyor

Tenden azade, can nazarından yüreğime bakıyor

Alıp beni benden; varlığının kutsi buuduna çakıyor

Ateşte donuyor kutub; şarabında demleniyor cihan

Siret-i aynadır bu lakin; gül kim bülbül kim

Kim ki can, kim ki canan; ya bende gönül kim

Ruhum yol alırken menziline; ya sırat, ya müstakim

Açılıyor bab-ı miraç; yükseliyor ruh-u(m) zemin

An'da mesafeler kısalırken, alem sonsuza açılıyor

En kibir iblisim zerre zerre ummanına saçılıyor

Bir çiğnem kalbimden onsekizbin mekan geçiriliyor

Avuçlarımda rayihası; kokluyorum, soluyor gülistan

En sevgili; hayatıma dair her şeyim olmalısın

Her şeyim ki; bana ait bir hayatım kalmasın

Yalnız ve mutlak sen bul, kimseler ben bilmesin

Ruhumu alırken canan, yeniden dirilmekte bu can.

30 Mart 2009

Külliyat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.