22 Aralık 2009 Salı

Soğuktur Yalnızlığın Yüzü


Soğuktur yalnızlığın yüzü, üşütür, kızgın güneş bile kar etmez. Tutunacak dal ararsın, tutunmak için değil, yalnız olduğunu düşünmemek ve güneş ışığında çözülmek için...

Soğuktur yalnızlığın yüzü, aman vermez. Gülümsemelerin bile yarımdır, dudağının kenarında kalır. Akamaz, akması gereken yere. Mimiklerinle gülümsersin, yaka rozetine benzer bir eda ile takılı kalır. Boğazındaki düğüm yüreğini de sarmış gibi korkarsın sevmekten. Başlarsın bir bir duvar örmeye...

Bilirsin ki bir gün gelecek, ördüğün o duvarlar altında kendin kalacaksın. Kurtulmak isteyecek, çırpınıp, ses vereceksin ancak kalın duvarlarından dolayı sesini duyan olmayacak. Çoğu zaman duvarlarının altında yok olmaya başlamışken ses vermeye bile izin vermez gururun. Yardım istemek, boyun eğmek gibi ağır gelir yüreğine...

Yalnızsın bunu gör işte! Medet umma kimseden, sen duvarlarını kaldır önce.

Paraf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.