Fatma'ya

Bir şiir yazılırken,
Giriş nasıl olsun diye düşünmez hiçbir şair.
Kimi şair yazmak için yazar,
Kimi şair ise okunsun diye yazar

Ben ise, ne yazmak için yazarım ne de okunsun diye
Yazarım yalnızca...
Hikayeler eklerim şiirin içine
Kimsenin bilmediği veya bilip de yazmaya cesaret etmeği hikayeler
Bilmezler çünkü, hayatı incelemezler, görmezler.
Şiir onlar için, çiçeklerle böceklerle bezenmiş dört duvardır
Onlara lafım yok, lafım bilipte yazamayanlaradır.
Okunma kaygısı vardır o tipte olan şairlerin
Ve yeni bir akım oluşturmaktan korkarlar.

Benim hiçbir zaman öyle bir kaygım olmadı
Çünkü ben Efsane şairim
Şunu iyi bilirim ki, bir gün onların devri bitecek
Efsaneler devam edecek
Kavuşamadığı aşkı efsane olduğu için...

Sevdiğim şimdi uyanmışsındır, yüzünü yıkamış
Kahvaltı yapmak için ekmek almaya dışarı çıkacaksın
Kapının demirlerine koyduğum
Bir gül ve sana yazığım bu şiiri bulacaksın
Yine hikaye ile bezenmiş.

Üniversitede hocanın biri sınav sorusu olarak tahtaya ''neden'' diye yazmış
Öğrenciler şaşırmışlar ve ne yazacaklarını bilememişler, zaman akıyormuş.
Bir şeyler karalayıp hocaya vermişler fakat bir tek öğrenci 100 puan almış
O öğrencinin verdiği cevap ise; ''Neden Olmasın?''
Yine aynı hoca ikinci sınav yapar sorar der ki; ''Risk nedir?''
Aynı öğrenci bir tek ismini yazar ve boş kağıdı on saniye içinde teslim eder
Yine en yüksek puanı o öğrenci alır.
Bir sonraki sınavda, yine aynı soruyu sorar hoca “Risk nedir?” diye
Yine aynı taktiği uygular öğrenci, boş kağıdı verir, bu sefer sıfır alır.
Hocasının yanına gider neden sıfır aldığını sorar
Hocanın cevabı şu olur;
Aynı şartlarda ikinci bir riske girmek aptallıktır der.

Şimdi sen o hocasın benim gözümde
Ben ise o öğrenciyim fakat onun kadar aptal değilim
Çünkü ben Efsane şairim.
Şimdi sana diyorum ki;

Efsaneler devam edecek
Kavuşamadığı aşkı efsane olduğu için...

24 Temmuz 2012

Efsane Etrafoğulları