31 Mayıs 2011 Salı
Aşkımın Sahibisin
İnsan kendinden başkasını çok sever mi? Aşk, öyle bir şey ki sevdirir. Hayatta bir çizgi vardır çizginin sağ tarafı mutluluk, sol tarafı hüzündür. İnsanlar genelde çizgidirler, duygularını dengeler.
Ne hüzün, ne mutluluk? Eğer kendinden çok sevdiğin biri varsa o sana dengeni şaşırtır. Çok mutlu olduğun an, bir anda çok mutsuz da olabilirsin. İşte sevgi böyle bir şeydir.
Dünyada iki kelimeyle cenneti, küçük bir kırgınlıkla cehennemi yaşatır ama ne kadar küs olsan da, kızgın olsan da, onun var olduğunu, seninle olduğunu bildiğin sürece en mutlu sensindir. Sadece gururun bu gerçeği o anlarda saklar ama bu hep böyledir. Onu gördüğün an kendini unutursun. Tek düşündüğün tek hissettiğin onu çok sevdiğin, onsuz yaşayamayacağındır. Elini tuttuğunda dünya yıkılsa sana zarar gelmeyecekmiş gibi hissedersin. Bilirsin ki o da seni, senin onu sevdigin kadar seviyordur. İki seven kalp, aşkın verdiği sıcaklık ve sahiplik hissi… Bunlar eritir seni. Ve bununla beraber aşkın getirdigi diğer müthiş duygular. Bir de benim için aşk insanın yaşamı boyunca en güzel gördüğü rüyadır. İşte sen benim için böyle bir şeysin.
Gözlerine baktığımda kendimi bulduğum, ellerini tuttuğumda dünyadan koptuğum… Her günün tamamında aklımı işgal eden, kalbimi hiçbir atışında yalnız bırakmayan, hayallerimin tamamını kaplayan mükemmel birisisin. İyi ki varsın. Seni Seviyorum.
23.38
30 Mayıs 2011
Hasretim
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
YAPAY MUTLULUKLAR -
YanıtlaSilSistem "şu malı veya hizmeti satın alırsan mutlu olursun, almadığın zaman mutsuzsun" söylemi üzerine kurulu. Önce eksiklik duygusu yaratılıyor ve mutluluğa terfi etmek üzere önerilen ürün satılıyor.
Sadece satın almak değil, herkesin aynı şeyi satın alması, daha çok, daha çok ve daha çok satın alması... durmadan satın alması.
Öyle ki insan, nedensiz ve amaçsız, dur durak bilmeden satın alıyor, satın almak için satın alıyor ve satın aldığı için "mutlu" olduğunu sanıyor.
Bizler ihtiyaçlarımızdan kat kat fazla tükettikçe, reklamlara aldandıkça n'oluyor? Küresel sermaye kendi gücünü pekiştiriyor Onlar gücünü pekiştirdikçe, yozlaşan, tüketim canavarı haline gelmiş bizler insan olmaktan çıkıyoruz, doğa ise kaynaklarının tükenmesinden ötürü doğa olmaktan çıkıyor.