Yine Agora meyhanesinde oturdum Zeus'la dertleşiyorum
Orhan baba "batsın bu dünya" diyordu.
İçkiler su gibi akıyordu
Zil ile zurna halime bakıp acıyıp ağlıyorlardı
Pocahontas beyaz adama aşık olmadan öncesine kadar
Kızıldereliler barış çubuğunu benim için yapmış gibi hissediyordum
Çektikce hasretin büyüyordu ve şiirlerdeki kelimeler sen olmaya başlıyordu.
Artık anladım ki senin için şiirler yazmaya başladığım an
Abuk sabuk kelimelere sarılıyorum
İçimdeki aşkı gizlemek için
Oysa sen bir masalsın, içimdeki seni umutla paylaşırım ancak
Umut masum, umut gelecek, umut içimdeki çocuk.
Kime benzettiğim aşikardır
Hiçbir zaman gizlemedim gizlemeyi düşünmedim
Çünkü içimdeki sen, fikrimdeki sen, düşlerimdeki sen...
Sana bir masal anlatmaya kalksam Umut'un gözlerini hayal ederim
Bilirim ki sana bakmaktı her kelimede her sözcükte...
Bugün sana hangi masalı anlatayım söyle sevdiğim?
Seni hangi karakter içinde göreyim Umut'un gözlerinde...
Aşk mısın içimdeki, senin için Mecnun olmalıyım
Yoksa sevda mısın Kerem misali kavrulan olamalıyım
Ya da hüznüm müsün zindanlarda çürüyen olmalıyım Yusuf misali...
Sen ancak yüreğime atılan bir küçük imza olabilirsin
Sana baktıkça Umut'u gördüğüm çünkü
Umut masum, umut gelecek, umut içimdeki çocuk...
Paraf Hanım'a ithaftır.
09 Eylül 2011
Efsane Etrafoğulları
Yalnızlığımızla çoğalıp,
YanıtlaSilKalabalıklığımızla eksiliyoruz,
Ve öylesine kalabalık ki, yalnızlığımız
Ne yana dönsek kendimize çarpıyoruz...
Cahit Sıtkı Tarancı