15 Mayıs 2012 Salı

Yumurta Büyüklüğündeki Taşın Hikayesi

Ayrılıklar neden bu kadar acıtıyor insanın canını?
Oysa iki kişinin anlaşmamasıyla olmaz mı vedalaşmalar
Fikir uyuşmazlığıyla başlar her şey

Senin ''A'' dediğine sevdiğin kişi ''B'' diyorsa ya da
Aynı anda müzik dinliyorsanız ve
Birinizin Cengiz Kurtoğlu biriniz ise Bethoveen dinliyorsanız
Aynı filmi izleyip, aynı şarkıyı mırıldanmıyorsanız
İş işten geçmiş demektir.

Seninle ben öyle miydik sevdiğim kadın?
Sen sadece bana akıl gözün bana fazla geliyor derdin
Ben ise sana gönül gözümü açayım diye espriler yapardım
Bilirdim illa ki bir sebep bulacaktın ayrılık için...

Ben serseriydim, ukalaydım üstelik bilmediğimi bilecek kadar
Bunu kaç sefer söyledim söylemeye devam ederdim
Sen anlamazdın en son güne kadar...

Birkaç gün aramadım seni
Araya soğan zarı kadar mesafe koymaya karar vermiştim çünkü
Dayanamamıştın sen beni aramıştın
Bitti demiştin...

Ne bitti demiştim
Seninle ilişkimiz demiştin
Ben ise gülerek
Yemek mi bu iilişki
Hem yemek dahi olsa pişmeden bitmez demiştim...
Yeniden kelime oyunları yapıyorsun aklımı karıştıyorsun
Seninle son kez buluşalım mı ne dersin dedim
Olur demiştin
Sahilde buluşmuştuk.

Bu sefer ben konuşacağım sen dinleyeceksin
Aklımdaki bilgilerimi kusacağım sana bitecekse böyle bitsin
Gönül gözü kapandı nasıl olsa...

Bir yumurta büyüklüğü taştın yaşadığım aşkta, sevdada
Sadece yumurta büyüklüğü mü demiştin.
Siz görselliği incelememiyorsun ki bakıyorsunuz
Tavuk yumurtası hayal ediyorsunuz.
Oysa bir de deve kuşu yumurtası vardır harca kattığın zaman
Beton olur yıkılmazdı.
Şimdi ise bit yumurtası gibi hissediyorum
Küçük dünyanın asalağı olmuşsun kanımı emdikçe
Büyüdüğünü zannediyorsun.

21 Eylül 2011

Efsane Etrafoğulları

1 yorum:

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.