15 Mayıs 2012 Salı

Yüreğimi Tavaf Edip H/acı Olmak mıydı Niyetin

Yakmışım sigaramı İstanbul’da Sadri Alışık misali gönül seni aramakta
Şiirler kaleme dökülürken inlerdi bir keman yanıbaşımda
Seni çalardı Suna Kan eşlik ederdi ve seni söylerdi Münir Nurettin Selçuk
Çamlıca'dan kız doğan ay kızkulesinde teninde buluşurdu.

Ağlayan yüreğimde bir tuval oluşurdu
Seni çizerdim seni işlerdim bir nakkaş misali
Çünkü sen mutluğum olurdun.

Kendimi arardım gözlerinde
Kendimi müziğe teslim ederdim seni yaşardım gündüz ve gece
Bir yıldız kayar, ben seni dilerdim gizlice
Eray Altıner piyanoya her dokunduğunda sen de hayallerime konardır umarsızca
Geceye eşlik eder cırcır böcekleri meşk ile raks ederdi fütursuzca...

Ezanlar okunurdu Sultan Ahmet camii’sinden sesin yankılanırdı Uludağ’dan
Irgatlı köprüsündan seni dinlerdim
Karagöz ile hacivat neden öldürüldü diye sorardım
Hayallerimden bir bacı çıkardı sorardı sen niçin bu haldesin diye
Anlardım konuşamazdım
Tıpkı senin beni anladığın ve benimle konuşmadığın gibi…

Şimdi başka gönülleri kendine mesken kılmışsın
Duydum ki maziyi unutmuşsun
İnanmışlar sözlerine, bir tek ben inanmadım yalanına
Unuttum demek bile hatırladığındandır.
Unutamayacağını ikimiz de iyi biliyoruz
Gerçi unutmasan da ne fayda
Anlamını yitireli çok oldu
Yüreğimde aforoz edildin sen.
Şimdi hangi yüreğin kanında dolaşıp zehirliyorsun?
Ona da bana söylediğin sözlerle mi sesleniyorsun?
Galata Köprüsünden kırmızı bir bıraktım boşluğa
Mezarına senden önce gitsin diye...

31 Ağustos 2011

Paraf & Efsane Etrafoğulları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.