14 Ağustos 2012 Salı

Ziyankar

Sana defalarca söylemiştim ben ile arabesk ayrı kavramlardı bir zamanlar
Dinleyenleri kınamıyordum çünkü şunu iyi biliyordum ki
Kınasan da kınamasan da arabesk bir kültürdü.

İlla ki kulak aşinalığı olur mu insanların,
Sana bu şiiri yazdığım şu an gibi...
Hayatımda dört kişi vardı ve dördüncü kişi sendin
Şimdi ise beş kişi oldu.
Beşinci kişi arabesk söylüyor kadeh kaldırıyorum senli anılar girdabına....

İlk defa sana şiir yazdığım günü hatırlar mısın bilmiyorum
Seninle o güzel günleri yaşadığıma emin değilim artık.
Ellerini tuttuğuma, gözlerine baktığıma, yürek sesini duyduğuma
Ve seni annem ile tanıştırdığım güne.
Çünkü her ikiniz de hayatımda yoksunuz.
Neyse...

Ramazan ayıydı ve oruç tutardım, sen tutuyorsun diye
Biliyorsun ki bana oruç yasak, rahatsızlığımdan dolayı.
İftara davet etmiştim seni
Diş kirasını hazırdın mı dedi annem, güldüm o ne dedim.
Anlatmaya başladı demişti ki;
Eskiden davetli veya davetsiz iftara gelen olursa
Ev sahibi gelen misafirlere giderken küçük hediyeler verirlermiş
Bunun nedeni ise
Evimize bolluk bereket getirdiğiniz diye...

Kalem ile kağıt ilk kez bu güzel geliyordu ve
Kulaklar yalnızca Hz. Hüseyin'in okuduğu İsra suresini duyuyordu.
Gönül gözü bir tek sana bakıyordu bir de Ebru'ya
Kelimeler birden dökülmüştü.
Sen geldin oruçlar açıldı saatler su misali akıyordu
İlk, annem hediyesini vermişti ve sonra ben
İşte o zaman anlamıştım
Efsane olmanın ne güç bir şey olduğunu
Çünkü...

Hayatımda dört kişi vardı ve dördüncü kişi sendin
Şimdi ise beş kişi oldu.
Beşinci kişi arabesk söylüyor kadeh kaldırıyorum senli anılar girdabına...

14 Ocak 2011

Efsane Etrafoğulları

5 yorum:

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.