15 Ekim 2012 Pazartesi

Kurban Bayramı Tebrik Resimleri

En güzel kurban bayramı tebriklerini sizlerle paylaşıyoruz. Bayramınız mübarek olsun.












3 yorum:

  1. Kurban ve kurban bayramı nedir? Ne zaman ortaya çıkmıştır? Kurban neyi sembolize ediyor? Kurban ile amaçlanan nedir? Günümüzde kurbanı ve kurban bayramını nasıl anlamalı ve yaşamalıyız? Kurban olarak neyi sunmalıyız?


    Cevaplara geçmeden önce kısaca bayramların bizler için anlamına dair bir kaç söz söyleyelim. Bizce bayramların asıl anlamı paylaşımdır, sevgidir, dostluktur, kardeşliktir, düşmanlığın giderilmesidir, dayanışmadır... Dileğimiz ve isteğimiz bütün ömrün bayram coşkusu ve sevinci şeklinde yaşanmasıdır. Yaşanılan her günün bayram olmasıdır. Savaşların ve acıların son bulduğu, kalleşçe ve hainlikle gerçekleşen ölümlerin son bulduğu, umut ve mutlulukla uyanılan bayram sabahlarının yaşandığı günlerin özlemindeyiz. Bundan dolayıdır ki bayramları, umut ve mutluluk dolu paylaşımların yaşandığı, dostlukların yüceltildiği, kötülüğün red ve mahkum edildiği bayramları önemsiyoruz. Hangi milletin, hangi dinin ve inancın mensuplarının olursa olsun, bu içerikteki bayramları çok değerli ve anlamlı görüyoruz.

    Kurban bayramına da bu çerçevede yaklaşıyoruz. Bizlere göre kurban bayramı çok çok önemli mesajlar içeriyor. İnsanları, insanlığa davetin en çarpıcı mesajlarından biridir kurban bayramı.

    Kurban kelimesi Arapça’da “yaklaşmak, yakın olmak” anlamına geliyor. Genel olarak da “Allah’a yakın olmak için takdim edilen şey” anlamına geliyor.

    Kurban olayı, neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Tek tanrılı dinlerden öncede vardı. Bazı ilkel dinlerde kurban olarak tahıl ve benzer yiyecekler kurban olarak sunulurken, bazılarında da insanlar kurban olarak sunuluyordu.

    Bizlerin şu an kutladığı kurban bayramı İbrahim peygamberin döneminde ortaya çıkmıştır. İbrahim peygamber, Allah'a şirk etmeyen ve böylece bildik tarih bakımından “tek tanrılı dinlerin” atası kabul ediliyor.

    Allah'ın birliğine inanan, Allah'a eş koşmayan, kendisini Allah'a veren/Allah'a teslim olan İbrahim peygamber, bir çocuğu olması için çokça Allah'a dua eder. Duaları kabul ve makbul olan İbrahim peygamberin bir oğlu olur. Oğluna İsmail adını verir (bazı anlatımlara göre İsmail değil, İshak'tır). İsmail büyüyüp belli bir yaşa gelince, Allah İbrahim peygamberden oğlunu kurban etmesini ister. Oğlunu çok seven İbrahim peygamber, sonsuz bir sadakatle bağlı olduğu Allah'a İsmail'i kurban etmek için hazırlık yapar. Tam kurban edeceği sırada, bıçak kesmez ve gökten Cebrail bir koç indirir. İbrahim peygamberin Allah'a karşı gösterdiği bağlılığının karşılığı olarak İsmail'in yaşamı bağışlanır (Aslında o gün bağışlanan sadece İsmail'in yaşamı değildir, İsmail'in şahsında bütün insanlığın yaşamıdır bağışlanan). İşte o günden bu güne kutladığımız bayramın aslı bu şekilde ortaya çıkmıştır.

    Devam ediyor.

    YanıtlaSil
  2. Yukarıdaki girişte, bizlere göre kurban bayramı çok çok önemli mesajlar içeriyor. İnsanları, insanlığa davetin en çarpıcı mesajlarından biride kurban bayramıdır, dedik. Bunun ile anlatmak istediğimiz bu olaydı. Bu bir semboldür. Neyin sembolü? İnsanın artık kurban edilmemesi gerektiğinin sembolü.

    Ne yazık ki insanoğlu bu ilahi mesajı anlamak istemedi, anlayanlarda yanlış anladı. Bu anlamak istememek ve yanlış anlamak günümüzde de devam ediyor. İnsanlar savaşlardan, hırslardan, kötü yönetimlerden, açlıktan, daha binlerce insan eli ile yapılan hatalardan dolayı kurban olmaya devam ediyor. Hz. Ibrahim ile verilen mesaj kurban kesip et yemek değildir. İyilik yapmaktır, yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmektir, insanları mutlu etmektir, dünyanın daha anlamlı bir yer olması için herkesin elinden gelen katkıyı sunmasıdır. açlığın ve sefaletin yer yüzünden silinmesi için maddi-manevi paylaşımda bulunmaktır.

    Bizlere göre kurban bayramı kan akıtıp, hayvan kesip kurban etmek değildir. Eğer kurban bayramı bunun ile sınırlı tutulursa, anlamına ters yaşanıyor ve kutlanıyor demektir. Kurban bayramı yukarıdaki anlatımda da olduğu gibi, insanlaşmaya davettir. paylaşıma, kardeşliğe, yardımlaşmaya, iyiliğe, güzelliğe davettir. Savaşların ve haksızlıkların son bulması ve insanların artık kurban edilmemesine davettir. Yani yaşamaya, anlamlı yaşamaya davettir.

    Kurbanla amaçlanan et yemek olmadığı için ve günümüz insanı yeteri kadar et tükettiği için kurban niyetine başka şeyleri de paylaşabiliriz. Kurban bedelini ihtiyacı olana veya toplumumuzun şahsında insanlığa hizmet etmeyi esas alan kurumlarımıza bağışlayabiliriz. Yine bu bayram günlerinde bilerek veya bilmeyerek kırmış olduklarımızdan af dilemeliyiz. En başta kendi özümüzü dara çekip yaptıklarımızın ve yapamadıklarımızın muhasebesini yapmalıyız. Dergahlarımızda, Ziyaretlerimizde ailemizle, dostlarımızla bir arada olmalıyız. dostluklarımızı sağlamlaştırmalı, daha yoğun ve güzel paylaşımların temellerini atmalıyız. Özellikle ailelerimiz ile -geniş manada aile- bir çok sebepten dolayı yapamadığımız paylaşımları bu bayram vesilesiyle gerçekleştirmeliyiz.

    Bayramlar dostluklara ve kardeşliğe vesile olsun. Daimi barışın, huzurun, hoşgörünün yer edinmesine vesile olsun. Dargınlıkların, düşmanlıkların, kinlerin, ihanetlerin, acıların yok olmasına ve yer yüzüne bir daha uğramamasına vesile olsun. kurbanlarımızı, adaklarımızı bu temenni ve dileklerle yerine getirelim.

    Bayram bütün insanlar için güzeldir. Ancak en çok çocuklar için güzeldir. Bütün diğer bayramlarda olduğu gibi, bizler için önemli olan kurban bayramında da çocuklarımıza mutlak bir hediye alalım, onların bütün ömürlerinde bayram sabahlarında uyandıkları gibi neşeli ve umutlu olmalarını sağlayalım.

    Biz Aleviler kurban bayramına bu temel çerçevesinde yaklaşıyoruz.


    Remzi Kaptan
    remzi.kaptan@yahoo.com

    YanıtlaSil
  3. Sevgilim, ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim.
    Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara,
    Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden..
    Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz,
    "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
    Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere,
    O gülün yüzü gülmüyor sensiz,
    O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı,
    Hepten hüzünlü bu günlerde.
    Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye,
    Masada tabaklar neşesiz,
    Koridor ıssız,
    Banyoda havlular yalnız..
    Mutfak dersen - derbeder ve pis,
    Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş,
    Vantilatör soluksuz,
    Halılar tozlu,
    Giysilerim gardropda ve şurda burda,
    Memo'nun oyuncak sepeti uykularda.
    Mavi gece lambası hevessiz,
    Kapı diyor ki açın beni, kapayın beni.
    Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi,
    Radyo desen sessiz,
    Tabure sandalyalardan çekiniyor,
    Küçük oda karanlık ve ıssız.
    Her şey seni bekliyor, her şey gelmeni,
    İçeri girmeni,
    Senin elinin değmesini,
    Gözünün dokunmasını
    Ve her şey tekrarlıyor
    Seni nice sevdiğimi…

    Cemal SÜREYA

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.