21 Aralık 2009 Pazartesi

Biz


İnsanın yaşadığı ortam ne kadar hareketli ve güzel olursa olsun gün gelir küçük sorunlar birikerek büyür. Kara bulut gibi üzerine çöküverir birden.
Bu sorunları ilk geldikleri anda çözerek kurtulmak yerine üztünü kapatmayı tercih ettiğimiz sürece de hep patlamak üzere olan bir yanardağın üzerinde oturduğumuzu unutmamalıyız.

Mutlu olmak ya da hayatı hem kendimize hem de bizimle yaşayanlara dar etmeye hakkımız yok. Aile kavramınız gün geçtikçe yok edilmeye çalışılması bizlerin de yaptığı hatalardan kaynaklanmaktadır. Zayıf olan vurulur demek ki bizler zayıf ailelermişiz. Sorunlarımıza çözüm bulamayacak kadar birbirimizden uzaklaşmışız.

Bir toplumu yıkmam, bölmek istiyorsanız önce oradaki aile kavramını yıkmak gerekir ki, bunun sağlanmış olduğunu görmek yaralıyor.

Bizler için aile kutsaldır, şimdi ne hale geldik. Ne zaman üzerimizde oynanan bu oyunları görüp de kendimize geleceğiz? Değerlerimizi yitiriyor ve buna seyirci kalıyoruz. Maneviyattan yoksun bir nesil yetiştirir olduk ve bunun acısını yıllar sonra ağır bedeller ödeyerek vereceğiz. Biyolojik anne babalar haline dönüşmüş, çocuklarının özgürlük adı altında her istediğine evet diyen ve yaptığı hatalardan haberi bile olmayan bir ailenin gelecekten beklentisi nedir bunu anlamak da mümkün değil.

Amadeus

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.