On parmağında on marifet olan kadına ne yazılmalı bilmiyorum.
Bilmemek mi ayıp olan yoksa öğrenmemek mi, bu sorunun ikilemi içindeyim
Bilsem ukalalıkla suçluyorlar en çok suçlayan ise kendimi benliğimdir.
Bilmesem ise cahillikle
Cahil adam düşünce suçu işler mi ya da
Yazar mı yazdıkları eserler yakılır mı?
O başka mesele...
Öğrenmeyi bu yüzden istemiyordum
Bu yüzden korkuyordum bilgilerden ve
Hz Ali'nin ''Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum''
Sözü saçma gelirdi, düşünmeyi tetiklediği için
Ama seni tanımadan öncesine kadar...
Şimdi ise benim de miadım var bir de öğrenmeye aç benliğim
Çünkü el sürülemeyecek kadar kıymetlisin bilgilerin arasında
Gördüğüm düşselliği senin güzelliğin ile birleştiriyorum
Okuduğum bir harf senin sesin gibi eşsiz senfoni oluyor bana...
Matematikçilere göre 2*2= 4'dür kimi matematikçilere göre ise 5
Bana göre ise sensindir içimde hiç değişmeyen kavramsın.
Felsefecilere, düşünceye dokumazsın kimilerine göre ise dokunulur
Çünkü insan öğrenen bir varlıktır ve öğrendiğini yansıtır bilgiler halinde
Ben kimdim, ben neydim felsefecilerin gözünde bilmezken
Şimdi insan oldum içimdeki Nisa'yı yansıtıyorum aşk ile sevda olarak.
Paraf ile Beste ve tüm Öğretmenlere ithaftır.
Öğretmenler gününüz kutlu olsun.
23 Kasım 2011
Efsane Etrafoğulları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.