11 Mayıs 2012 Cuma

Aşk Kapısından İhanet Giremez


Ezanlar okunurken sevmiştim seni
İnanmıştım sözlerine, kanmıştım gülüşlerine
Yanındayken içimdeki kışlar bahar olurdu
Serçe yüreği gibi çırpınırdım dudaklarının kenarına konmak için.


Aldattığımı düşünürken gittin benden, sevgimden, aşkımdan
İnsan aldatmaz bir anlık aldanır sadece kendini başlalaştırır o yüzden
Başka sevdalar yaşamak ister başka limanlara sığınmak ister
Lanet olası gözler bir başka kişiyi görmek ister kalp ise pişman olur
Benim kalbim gibi...


Pişmanlığın faydasız, giden gitti bir kere
Dönüşü yok bu yolun ihaneti bağrına basmaz aşk.
Madem başka ten, başka kokular aradın
Şimdi sen de yalnızlığa hüküm giydin.

Yalnızdım ki zaten aşık olduğumda da senin bir kelamına muhtaçtım
Sözler kifayetsiz kalırdı sevgime oysa yalancı sevgiler gördüm.
Hal ve haraketlerim her zaman sana duyduğum aşkı anlatırdı
Şimdi bir başka kollarda senin tenini koklar oldum Şimdi söyle suç kimde?

İçim dışım can kırığı ile dolu
Bembeyaz aşkımıza leke sürdüğün günden beri
Hazana tutulmuş yapraklar gibiyim
Her gece zindan, her gece karanlıktayım.


Belki sen beni hiçbir zaman affetmeyeceksin belki de affedeceksin
Pekala ben senin o büyüklüğün altında ezilecek miyim?
Susma pusma sevdiğim kadın söyle öldürmeden önce kalbindeki beni
Söyle ki içindeki yerini bileyim
Söyle ki lanetli o geceyi bir daha hatırlama
Söyle ki bir nefeslik duan kalsın dudaklarında...


Bir anlamı kalmadı papatyaların
Çiğnediğin çimenler bile şikayetçi senden
Affedemem seni bunu isteme benden
Böyle bitmemeliydi bu sevda, bir de suçluyu ben sanma
Henüz ben hazır değilken ihanetin yolumuzu kesmemeliydi.
Yüreğin yüreğime sahip çıkmayı bilmeliydi
Madem sen yoksun bana yeni bir aşk doğsun.


31 Aralık 2011

Paraf & Efsane Etrafoğulları

2 yorum:

  1. Makyajı akıyor farkının, herkesleşiyorsun...

    özdemir asaf

    YanıtlaSil
  2. KIZ ÇOCUĞU

    Kapıları çalan benim
    kapıları birer birer.
    Gözünüze görünemem
    göze görünmez ölüler.

    Hiroşima'da öleli
    oluyor bir on yıl kadar.
    Yedi yaşında bir kızım,
    büyümez ölü çocuklar.

    Saçlarım tutuştu önce,
    gözlerim yandı kavruldu.
    Bir avuç kül oluverdim,
    külüm havaya savruldu.

    Benim sizden kendim için
    hiçbir şey istediğim yok.
    Şeker bile yiyemez ki
    kâat gibi yanan çocuk.

    Çalıyorum kapınızı,
    teyze, amca, bir imza ver.
    Çocuklar öldürülmesin
    şeker de yiyebilsinler.

    -Nazım Hikmet Ran (1956)

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.