15 Mayıs 2012 Salı

Çünkü Ben Bir İnsanım


Belli başlı bir kimliğim yok benim,
Bazen maden ocağında göçük altında bir işçi,
Bazen de gözaltında öldürülen gazeteciyim.
Bazen aydınlık düşlediğim için idam edilen bir militan,

Bazen de semah dönerken yakılan bir aleviyim.
Bazen cezaevinde katledilen bir hükümlü,
Bazen de tecritte hasta bir tutsağım.
Bazen sabah akşam çapa yapan bir köylü,
Bazen de kavalıyla dağlar aşan bir çobanım.
Bazen polis copu altında özgürlük diye haykıran bir nefer,
Bazen de kafası dipçikle ezilen bir Kürt çocuğuyum.
Bazen savaş ve silahı reddeden bir asker kaçağı,
Bazen de memleket hasretiyle yanıp tutuşan bir sürgünüm.
Çoğu kez de bunların hepsiyim, çünkü ben bir insanım.
Duygu Oruç
Bu güzel ve anlamlı şiiri tüm insanlara armağan ediyorum.
00.51
Cumartesi
26 Şubat 2011


1 yorum:

  1. “Dört ayrı dilde dört aynı yasak

    Dört ayrı zincirde dört aynı tutsak”

    Ey Avrupa’nın dağ duruşlu çukurları

    Dört ayrı parçaya böldünüz bir gelini

    Kendisine hiç mi hiç sormadan

    Aşkın beyazlığını bile mutluluğa yormadan

    Paramparça bıraktınız tüllerini

    Geleceğini kan revan

    Ağlıyor hala dört ayrı ülkenin dağlarında

    Saçları nehir ki yalnızca kan revan

    Utan ey dünya

    Beyazlara karşı kapkara utan

    Neydi o verilen sözlerin ardında yatan

    Dört ayrı dilde dört aynı yasaktır şimdi

    Dört aynı zincirde dört aynı tutsaktır

    Her bir ferdi Baba İshak’tır

    Simavnalı Bedrettin’dir

    Sivaslı Pir Sultan’dır

    Asıldıkça yeniden çoğalır tükenmez

    Ki sözleri kendi dilinde hep yasaktır”

    İsmail Beşikçi

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.