21 Mayıs 2012 Pazartesi

Mutlu musunuz?

Rol yapmaya öyle alışmışız ki hep mutluymuş gibi görünmek için çabalıyoruz. Oysa kaç kişi gerçekten mutlu?
Bu mutlu görünme çabamızın nedenini araştırıyorken anladım ki birlikte yaşadığımız insanların mutluluğu için, mutlu olmadığımız halde mutlu gibi görünmeye çalışıyoruz. Sevdiklerimizin yani bizi düşünenlerin, bizim için üzülmelerini istemiyoruz.

Hepimizin bir yarası, acısı, sızısı var. Yaramız hep kanar ve kan sızar, kimse onu görmesin diye akan kanı siler saklarız. Sanki o yara yokmuş gibi hissettirmeye uğraşırız. Bu şekilde davranarak hem kendimizi hem sevdiklerimizi koruruz.

Hayatın yorduğu yürek, başka yürekleri yormasın diye düşünür, kendi başımıza kaldığımızda iyice kanamasına izin veririz. Kimisi dualara sarılır, kimisi gözyaşına boğulur. Bir şekilde o yarayı tedavi etmek, mikrop kapmaması için arada da temizlemek gerekir. Yaranın temizliği gözlerden sızan yaş olur. Ağladığımız da bilinmesin isteriz.

Hepimiz yaralı, hepimiz mutsuz. Var mı ben mutluyum, hiç derdim, yaram yok diyen? Varsa söylesin de, teselli bulsun yaralı olan her yürek.

Optimum

1 yorum:

  1. Hayat ön provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir. Bu, alkışı olmayan tiyatronun perdesi kapanmadan; gülün, şarkı söyleyin, dans edin, âşık olun...Hayatınızın her anını değerlendirin.

    Charlie Chaplin

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.