Yüce Yaradan iki yol çizmiş insanların kaderlerine birinci yol iyilik, ikinci yol ise kötülük zaten iyilik olmasaymış kötülük olmazmış diye düşünürüm her zaman.
Çünkü insanoğlu her zaman sınav içindedir. Ödüller, cezalar bizler için koyulmuştur iyi olursan cennete, kötü olursan cehenneme gidersin diye… İyilik ve kötülük neye göre belirlenir, ahlaki boyutları kim belirler orası bilinmez. Bilinseydi zaten seni sevdim diye yargılanmazdım.
Çünkü insanoğlu her zaman sınav içindedir. Ödüller, cezalar bizler için koyulmuştur iyi olursan cennete, kötü olursan cehenneme gidersin diye… İyilik ve kötülük neye göre belirlenir, ahlaki boyutları kim belirler orası bilinmez. Bilinseydi zaten seni sevdim diye yargılanmazdım.
Neden Yaradan’ın yargılamadığı kadar çok insanlar yargılamaya çalışır ki? Yargılama hakkını kendi ellerinde sanmaları da cabası, sanki onların yargılama kriterleri her şeyin üstünde zannederler. Değer verilmeyen insanın yargılaması laf kalabalığından başka bir şey değildir bunu göremeyecek kadar kör olurlar.
Seni sevmek şiirlerde başlardı her yazdığım kelimede sen vardın suskunluğum vardı bir de insanların bakış açıları vardı. Şiirde yaşardım seni masum bir çocuk gibi iç dünyamın umudu olurdun, gönül gözüm olurdun, seni yazarak büyürdüm. Bir Nisa olurdun bir de Nisan olurdun şimdi ise insan oldun sevmesini bilmeyen…
İçin için yanarken aşkında gözlerin ama baktı dünyama, bir ışık aradım kör kuyuda hangi sancıların kucağında büyüdüm bir bilsen. Bilmezsin, bilemezsin çünkü ben sana göre hep çocuktum aşkı bilmeyen. Acıya gark olmuş bir yürek ne kadar çabuk büyürdü bilmezsin, bilemezsin çünkü benim gibi hiç ışığa pervane olan kelebek olmadın ki.
26 Haziran 2011
Paraf & Efsane Etrafoğulları
Kervanı kırılmış çölden beterim,
YanıtlaSilHancıya yolcuya hasret giderim,
Yüz karası olmuş gönül defterim,
Dürülse ne yazar dürülmese ne…
Cemal Safi