Hiçbir sevgi fırsatını kaçırma. Sokaklarda yürürken bile sevebilirsin. Kimseye bir şeyler vermen de gerekmez, sadece gülümse yeter. Onun bir maliyeti yoktur, içten bir gülümseme kalbini açar, kalbini daha canlı yapar.
Avrupa Birliği (AB), dünyanın en güçlü lazerini geliştirmek için 900 milyon dolarlık proje başlattı. Geliştirilecek lazerle nükleer atıkların yok edilmesi ve kanser tedavisinde daha etkili tedavi yöntemleri geliştirilmesi amaçlanıyor.
AB, ‘Extreme Light Infrastructure’ adı verilen proje kapsamında inşa etmek istediği iki büyük lazer sistemiyle nükleer at ıkların buharlaştırılması ve kanser tedavisinde atılım yapılmasını istiyor. Avru...Devamını Gör AB'den 900 milyon dolarlık lazer projesi
Avrupa Birliği (AB), dünyanın en güçlü lazerini geliştirmek için 900 milyon dolarlık proje başlattı. Geliştirilecek lazerle nükleer atıkların yok edilmesi ve kanser tedavisinde daha etkili tedavi yöntemleri geliştirilmesi amaçlanıyor.
AB, ‘Extreme Light Infrastructure’ adı verilen proje kapsamında inşa etmek istediği iki büyük lazer sistemiyle nükleer atıkların buharlaştırılması ve kanser tedavisinde atılım yapılmasını istiyor. Avrupa Komisyonu yetkilisi Shirin Wheeler, lazerlerin bir tanesinin Çek Cumhuriyeti’nde, diğerinin ise Romanya’da inşa edileceğini açıkladı. Wheeler, Macaristan’a da bir araştırma merkezi kurulacağını ifade etti. İnşa edilecek lazer sistemlerinin, buüne kadar geliştirilen tüm lazerlerden 10 kat daha güçlü olması planlanıyor.
Lazerlerin, hava boşluğunda atom altı parçacıkları oluşturabilecek kadar güçlü olacağını ümit eden AB’li uzmanlar, bu şekilde nükleer atıkları ve kansere neden olan tümörlerin birkaç saniye içinde yok edilmesini hedefliyor.
Projede yer alan isimlerden Romanyalı Nicolae-Victor Zamfir, Macaristan’daki araştırma merkezinin faaliyete geçmesinin ardından en fazla iki yıl içinde ilk önemli sonuçları almayı umduklarını söyledi.
Romanya’nın Magurele kasabasında inşa edilecek olan tesisin 10 MW güç harcayacağı belirtildi. Bu rakam, ABD’de yaklaşık 2500 hanenin enerji tüketimi olarak ifade edildi. 2017’de faaliyete geçmesi beklenen lazerlerin enerjisini, jeotermal pompalar sağlayacak.
Sandy Kasırgası’nın harabeye çevirdiği New York’ta halka yeni bir istila olasılığına karşı uyarı yapıldı: Kentin metro sisteminde yaşayan 28 milyon fareden hayatta kalanlar sulardan kaçarken kente akın edebilir.
Saatte yaklaşık 150 km hızla ilerleyen Sandy Kasırgası, ABD’nin Doğu Yakası’ndaki kent ve kasabaları dümdüz ettikten sonra etkisini yitirdi. Orta Amerika, ABD ve Kanada’da 150’den fazla kişinin hayatına mal olan kasırga, New York kenti için yeni bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, kentin sular altında kalan yedi metro istasyonuna bağlı tünellerde yaşayan 28 milyon farenin, sulardan kaçmak için kentin sokaklarına çıkabileceğini ifade etti.
Belçika’nın Antwerp Üniversitesi’nde kemirgen uzmanı Herwig Leirs, “tünellerde yaşayan çok sayıdaki farenin su baskını nedeniyle boğularak öleceğini” söyledi.
LiveScience sitesine konuşan Leirs, “farelerin dört gün boyunca yüzebileceğini veya suyun üzerinde durabileceğini, küçük borularda sıkışmadıkları sürece sudan kaçabilecekleri yüksek bölgelere gidebileceklerini’ ifade etti. Leirs, “Fareler suya kapıldıkları için yüzeye yüzmeye veya nefes almaya fırsat bulamayacak. Bir kısmı da mazgalların arkasında kalacak ve oradan kurtulmaya güçleri yetmeyecek” dedi.
New York Belediyesi’ne bağlı çalışan kemirgen uzmanı Robert Corrigan ise yavru farelerin anneleri tarafından güvenli bir yere taşınmadığı sürece öleceğini, hayatta kalmayı başarsalar bile bol yemek bulacakları bir yere çıkmadıkları takdirde kurtulmalarının çok zor olduğunu söyledi. Yine de, New York az sayıdaki farenin tehdidinden kurtulamayabilir.
AZ FARE, BÜYÜK TEHDİT Her ne kadar sel suları çok sayıda farenin boğularak ölmesine neden olsa da, birçok fare yeraltındaki sığınaklarında sulardan korunacak. Dahası, sel sularının günlerce tünellere ve daha derin seviyelere taşıdığı çöplerle ziyafet çekecekler.
Öte yandan, sel sularının işgal ettiği tünellere geri dönemeyen fareler ise yemek bulmak için harabe ve çöp dolu New York sokaklarına akın edebilir. Leirs, “En azından birkaç gün boyunca yemek bulma derdinde olan agresif farelere rastlanabilir” dedi.
New Orleans kentini 2005 yılında sular altında bırakan ve çok büyük miktarda çöpü sokaklara taşıyan Katrina Kasırgası, farelerin kente akın etmesine neden olmuştu. Yaz aylarında Meksika Körfezi kıyılarını vuran Isaac Kasırgası ise birçok kentin sokaklarını ölü farelerle doldurmuş, Mississippi Nehri’nin sularının kirlenmesine neden olmuştu.
ENFEKSİYON TEHLİKESİ New York Şehri’nin metro tünellerinde tahminen 28 milyon fare yaşıyor. Uzmanlar ise gerçek rakamı belirlemenin çok zor olduğunu ifade ediyor. Fareler, selin ardından New York halkı için önemli bir sağlık tehdidi oluşturuyor.
Leirs, farelerin yüksek ateş, mide bulantısı ve bazen menenjite neden olan leptosprioza hastalığını taşıdığını söyledi. Eğer sokaklara çıkan fareler su birikintilerine idrar yaparsa, özellikle açık yarası olan kişiler bakteriyel enfeksiyon riski altına girebilir.
Leirs, New York halkının dışında belediye işçilerinin asıl berbat sahneyle uğraşmak zorunda kalacağını da sözlerine ekledi: “Halkın sağlığı suların en kısa zamanda buharlaşmasına ve tünellerin temizlenmesine bağlı. Temizlik işçilerini yerin altında tonlarca ölü fare bekliyor” dedi.
''Hatırla ki ne sana söven, ne seni döven ne de sana hakaret eden mevcuttur. Fakat bu işleri yapanların seni tahkir ettikleri hakkındaki kanaatin onları sana öyle göstermektedir. Şu halde ne zaman biri seni kırar veya kızdırırsa, bil ki seni kızdıran o adam degil, senin kanaatindir.''
Hata da Yaparım Doğru da…Severim de Sevilirim de, Üzerim de Üzülürüm de…!!! İşte Ben Buyum…! Bu Yüzden Kendimi, Hatalarımı, Duygularımı, Gelmişimi, Geçmişimi Seviyorum…! Hatalarımdan Gocunmuyorum, Doğruları Öğreniyorum, Geçmişi Siliyorum Sadece Ama Sadece Bu Güne Bakıyorum Ve de Geleceğe… Tecrübe Ediniyorum, Hatalarımdan Ders Alıyorum, Hayatı Tanıyorum, Güvenmemeyi Öğreniyorum…Hatalar İnsanlar İçindir, İnsan Hata Yapmadan Doğruyu Bulamaz… Geçmiş Adı Üstünde Geçmiş…! Beni Bugünümle, Kalbimle Vede Kalbiyle Değerlendirecek İnsanlara Şans Veriyorum… Arkamdan Konuşanlar Klişe Ama Sizin İçin Ancak Konuşulacak Konu Olurum…! Beni Yargılayanlar Devam Edin… Edin ki Kendi Hatalarınızı Örtün, Bakalım Ne Yanlışımı Bulabileceksiniz…? Silinmeyi Hak Edenler .Merak Etmeyin Silinmediniz…! Yeriniz Kalbimde Hep Hazır, Bana Birer Ders Birer Tecrübe Olarak En Güzel Yerde Silinmemek Üzere Kazındınız… Benle Uğraşanlar Siz de Aynen Devam…! Ne Kadar Önemli, Ne Kadar Değerli Olduğumu Bir Kere Daha Hissettiriyosunuz Bana Ve De Ne Kadar Doğru… Sonuç Mu? Sonuç Bu Hayat Benim!!! Gelene de, Gidene de Eyvallahım Var, Gelmişe de Geçmişe de Saygım... Kimsenin Hayatı Beni İlgilendirmez, Benimki de Kimseyi…Bunun İçin Yaşanılan Herşeye... Yaşatan Herkese Teşekkür Ederim..
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Hiçbir sevgi fırsatını kaçırma. Sokaklarda yürürken bile sevebilirsin. Kimseye bir şeyler vermen de gerekmez, sadece gülümse yeter. Onun bir maliyeti yoktur, içten bir gülümseme kalbini açar, kalbini daha canlı yapar.
YanıtlaSilOsho
Dolu dolu caddelerde, tıklım tıklım kaldırımlarda elleri cebinde dolaşan kişidir yalnız.
SilMüşfik Kenter
AB'den 900 milyon dolarlık lazer projesi
YanıtlaSilAvrupa Birliği (AB), dünyanın en güçlü lazerini geliştirmek için 900 milyon dolarlık proje başlattı. Geliştirilecek lazerle nükleer atıkların yok edilmesi ve kanser tedavisinde daha etkili tedavi yöntemleri geliştirilmesi amaçlanıyor.
AB, ‘Extreme Light Infrastructure’ adı verilen proje kapsamında inşa etmek istediği iki büyük lazer sistemiyle nükleer at
ıkların buharlaştırılması ve kanser tedavisinde atılım yapılmasını istiyor. Avru...Devamını Gör
AB'den 900 milyon dolarlık lazer projesi
Avrupa Birliği (AB), dünyanın en güçlü lazerini geliştirmek için 900 milyon dolarlık proje başlattı. Geliştirilecek lazerle nükleer atıkların yok edilmesi ve kanser tedavisinde daha etkili tedavi yöntemleri geliştirilmesi amaçlanıyor.
AB, ‘Extreme Light Infrastructure’ adı verilen proje kapsamında inşa etmek istediği iki büyük lazer sistemiyle nükleer atıkların buharlaştırılması ve kanser tedavisinde atılım yapılmasını istiyor. Avrupa Komisyonu yetkilisi Shirin Wheeler, lazerlerin bir tanesinin Çek Cumhuriyeti’nde, diğerinin ise Romanya’da inşa edileceğini açıkladı. Wheeler, Macaristan’a da bir araştırma merkezi kurulacağını ifade etti. İnşa edilecek lazer sistemlerinin, buüne kadar geliştirilen tüm lazerlerden 10 kat daha güçlü olması planlanıyor.
Lazerlerin, hava boşluğunda atom altı parçacıkları oluşturabilecek kadar güçlü olacağını ümit eden AB’li uzmanlar, bu şekilde nükleer atıkları ve kansere neden olan tümörlerin birkaç saniye içinde yok edilmesini hedefliyor.
Projede yer alan isimlerden Romanyalı Nicolae-Victor Zamfir, Macaristan’daki araştırma merkezinin faaliyete geçmesinin ardından en fazla iki yıl içinde ilk önemli sonuçları almayı umduklarını söyledi.
Romanya’nın Magurele kasabasında inşa edilecek olan tesisin 10 MW güç harcayacağı belirtildi. Bu rakam, ABD’de yaklaşık 2500 hanenin enerji tüketimi olarak ifade edildi. 2017’de faaliyete geçmesi beklenen lazerlerin enerjisini, jeotermal pompalar sağlayacak.
ntv bilim haberlerinden alınmıştır.
'Milyonlarca fare sokaklara çıkabilir'
SilSandy Kasırgası’nın harabeye çevirdiği New York’ta halka yeni bir istila olasılığına karşı uyarı yapıldı: Kentin metro sisteminde yaşayan 28 milyon fareden hayatta kalanlar sulardan kaçarken kente akın edebilir.
Saatte yaklaşık 150 km hızla ilerleyen Sandy Kasırgası, ABD’nin Doğu Yakası’ndaki kent ve kasabaları dümdüz ettikten sonra etkisini yitirdi. Orta
Amerika, ABD ve Kanada’da 150’den fazla kişinin hayatına mal olan kasırga, New York kenti için yeni bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, kentin sular altında kalan yedi metro istasyonuna bağlı tünellerde yaşayan 28 milyon farenin, sulardan kaçmak için kentin sokaklarına çıkabileceğini ifade etti.
Belçika’nın Antwerp Üniversitesi’nde kemirgen uzmanı Herwig Leirs, “tünellerde yaşayan çok sayıdaki farenin su baskını nedeniyle boğularak öleceğini” söyledi.
LiveScience sitesine konuşan Leirs, “farelerin dört gün boyunca yüzebileceğini veya suyun üzerinde durabileceğini, küçük borularda sıkışmadıkları sürece sudan kaçabilecekleri yüksek bölgelere gidebileceklerini’ ifade etti. Leirs, “Fareler suya kapıldıkları için yüzeye yüzmeye veya nefes almaya fırsat bulamayacak. Bir kısmı da mazgalların arkasında kalacak ve oradan kurtulmaya güçleri yetmeyecek” dedi.
New York Belediyesi’ne bağlı çalışan kemirgen uzmanı Robert Corrigan ise yavru farelerin anneleri tarafından güvenli bir yere taşınmadığı sürece öleceğini, hayatta kalmayı başarsalar bile bol yemek bulacakları bir yere çıkmadıkları takdirde kurtulmalarının çok zor olduğunu söyledi. Yine de, New York az sayıdaki farenin tehdidinden kurtulamayabilir.
AZ FARE, BÜYÜK TEHDİT
Her ne kadar sel suları çok sayıda farenin boğularak ölmesine neden olsa da, birçok fare yeraltındaki sığınaklarında sulardan korunacak. Dahası, sel sularının günlerce tünellere ve daha derin seviyelere taşıdığı çöplerle ziyafet çekecekler.
Öte yandan, sel sularının işgal ettiği tünellere geri dönemeyen fareler ise yemek bulmak için harabe ve çöp dolu New York sokaklarına akın edebilir. Leirs, “En azından birkaç gün boyunca yemek bulma derdinde olan agresif farelere rastlanabilir” dedi.
New Orleans kentini 2005 yılında sular altında bırakan ve çok büyük miktarda çöpü sokaklara taşıyan Katrina Kasırgası, farelerin kente akın etmesine neden olmuştu. Yaz aylarında Meksika Körfezi kıyılarını vuran Isaac Kasırgası ise birçok kentin sokaklarını ölü farelerle doldurmuş, Mississippi Nehri’nin sularının kirlenmesine neden olmuştu.
ENFEKSİYON TEHLİKESİ
New York Şehri’nin metro tünellerinde tahminen 28 milyon fare yaşıyor. Uzmanlar ise gerçek rakamı belirlemenin çok zor olduğunu ifade ediyor. Fareler, selin ardından New York halkı için önemli bir sağlık tehdidi oluşturuyor.
Leirs, farelerin yüksek ateş, mide bulantısı ve bazen menenjite neden olan leptosprioza hastalığını taşıdığını söyledi. Eğer sokaklara çıkan fareler su birikintilerine idrar yaparsa, özellikle açık yarası olan kişiler bakteriyel enfeksiyon riski altına girebilir.
Leirs, New York halkının dışında belediye işçilerinin asıl berbat sahneyle uğraşmak zorunda kalacağını da sözlerine ekledi: “Halkın sağlığı suların en kısa zamanda buharlaşmasına ve tünellerin temizlenmesine bağlı. Temizlik işçilerini yerin altında tonlarca ölü fare bekliyor” dedi.
''Hatırla ki ne sana söven, ne seni döven ne de sana hakaret eden mevcuttur. Fakat bu işleri yapanların seni tahkir ettikleri hakkındaki kanaatin onları sana öyle göstermektedir. Şu halde ne zaman biri seni kırar veya kızdırırsa, bil ki seni kızdıran o adam degil, senin kanaatindir.''
SilEpiküros - Düşünceler ve Sohbetler
Görsel: By Matta © Corbis
Hata da Yaparım Doğru da…Severim de Sevilirim de, Üzerim de Üzülürüm de…!!! İşte Ben Buyum…! Bu Yüzden Kendimi, Hatalarımı, Duygularımı, Gelmişimi, Geçmişimi Seviyorum…! Hatalarımdan Gocunmuyorum, Doğruları Öğreniyorum, Geçmişi Siliyorum Sadece Ama Sadece Bu Güne Bakıyorum Ve de Geleceğe… Tecrübe Ediniyorum, Hatalarımdan Ders Alıyorum, Hayatı Tanıyorum, Güvenmemeyi Öğreniyorum…Hatalar İnsanlar
Silİçindir, İnsan Hata Yapmadan Doğruyu Bulamaz… Geçmiş Adı Üstünde Geçmiş…! Beni Bugünümle, Kalbimle Vede Kalbiyle Değerlendirecek İnsanlara Şans Veriyorum… Arkamdan Konuşanlar Klişe Ama Sizin İçin Ancak Konuşulacak Konu Olurum…! Beni Yargılayanlar Devam Edin… Edin ki Kendi Hatalarınızı Örtün, Bakalım Ne Yanlışımı Bulabileceksiniz…? Silinmeyi Hak Edenler .Merak Etmeyin Silinmediniz…! Yeriniz Kalbimde Hep Hazır, Bana Birer Ders Birer Tecrübe Olarak En Güzel Yerde Silinmemek Üzere Kazındınız… Benle Uğraşanlar Siz de Aynen Devam…! Ne Kadar Önemli, Ne Kadar Değerli Olduğumu Bir Kere Daha Hissettiriyosunuz Bana Ve De Ne Kadar Doğru… Sonuç Mu? Sonuç Bu Hayat Benim!!! Gelene de, Gidene de Eyvallahım Var, Gelmişe de Geçmişe de Saygım... Kimsenin Hayatı Beni İlgilendirmez, Benimki de Kimseyi…Bunun İçin Yaşanılan Herşeye... Yaşatan Herkese Teşekkür Ederim..
Ercan GÜRAKAR