6 Kasım 2012 Salı

Martı Jonathan Livinston - Richard Bach

Kitabın Yazarı Richard Bach’ın Özgeçmişi:

27 Mart 1889’da Almanya’da doğdu. 1913’te ilk hikaye kitabını çıkardı. 13 Aralık 1974’te İtalya’da öldü.

Eserleri:

Nostradamus 16.yy’da yaşamış bir kahindir. Kendisi aynı zamanda tıp doktorudur. Çağının en büyük belası olan vebaya karşı o zamanın şartları altında büyük başarı göstermiştir. Nostradamus kehanetlerini yaparken sadece geleceği görebilme yeteneğinden değil daha bilimsel yöntemlerden yararlanmıştır. Bunlar da çağının en kabul gören yöntemleri olan astroloji ve simyadır.

Kitabın Ana Teması:

Özgürlük, direnç ve umut kavramlarını bir martının kanatlarına bindirirken, umutsuzluk ve boşluk içinde günlerini geçiren insanların serüvenlerini nasıl da ustaca ortaya koyuvermiş. Hayata dair umutları ve planları olanlar için mükemmel bir kitap.
Özet 1:

Martı Kitabı Özeti:

Martı Jonathan Livinston: uçmak için diğer martıların bile dışlamalarına aldırmadan hayalleri uğruna savaşan bir martıdır.

Fletcher: Jonathan’ın ilk öğrencisidir, tanıştıkları günden itibaren Jonathan ile öğrenmenin sınırsızlığı üzerine sohbetler yaparlar. O da hayalleri uğruna savaşan bir martıdır.

Sullivan: Jonathan’ın uçuş eğitmenidir.

Chiang: Jonathan’ın gittiği cennet diye tabir edilen yerdeki en yaşlı martıdır. Anlattıkları sayesinde Jonathan’ın bazı şeyleri daha iyi anlamasını sağlamıştır. Çok kısa bir çevre tasviriyle başlayan eserde uzaktan görünen balıkçı teknesinin sesiyle tüm martılar “kahvaltı” düşüncesiyle havalanırken Martı Jonathan Livinston o ortamdan çok uzaklarda bir başına uçuş denemeleri yapıyordu. Ailesinin tepkisi üzerine kısa bir süre diğer martılar gibi olmaya çalışsa da bu onu mutlu etmez ve yeniden uçuş denemeler ine başlar. O diğer martılardan farklı olmayı istemektedir. Kendi yeteneklerini aşmak istemektedir. Bir gün başarısızlığı üzerine yine hayallerinden vazgeçmeye kalkar ama bu da uzun sürmez. Tüm çabaları sonunda o diğer martılar arasında hava akrobasisini yaşayan tek martıdır. Çalışmaları yüzünden toplanan “martı kurultayının” onu ödüllendireceğini düşünen Jonathan tam tersi bir tepkiyle karşılaşır. Toplumun saygınlığını sarsmakla suçlanmaktadır. Sürgün edilir. O yaptıklarından pişmanlık duymadan çalışmaya devam eder.

Martı Jonathan’a göre hiçbir sınır olmamalıdır. Eğitmeni Sullivan ile uçuş çalışmalarına devam ederken oradaki en yaşlı martı Chiang ile hayatını ve bulunduğu yeri sorgulamaya başlar. Gruba yeni katılmasına rağmen öğrenmeye korkusuzca yaklaşan tek martıdır. Bu özelliği ile hemen ön plana çıkar. O dünyaya dönüp öğrendiklerini diğerlerine de öğretmek istemektedir. Bu dönüş sırasında ilk karşılaştığı Martı Fletcher olur.
Özet 2:

Martı Kitabının İnsani Boyutla İlgisi:

Martı Jonathan’ın hikayesi, bir martının kendini aşma azmi özünü bulma çabasıdır. Richard Bach, martı Jonathan aracılığıyla insanlara önemli mesajlar verir. Sıradanlıktan mükemmelliğe giden adımları bir martının yaşamında hikayeleştirmiştir.

Bir martı; bir baykuş gibi gece uçamazdı bir kartal veya bir şahin gibi hızlı da uçamazdı ve onlar gibi gökyüzünde akrobatik hareketler de yapamazdı. Bütün martılar buna inanmıştı birisi hariç martı Jonathan Livingstone. Martı Jonathan diğerlerinden farkıydı O sadece karnını doyurmak için uçmuyordu. Yeteneklerini zorluyor ve yaşamın mükemmelliğini anlamaya çalışıyordu. Tüm gününü daha hızlı ve mükemmel uçmak için sürüden ayrı çalışarak geçiriyordu.

Bu tutkusu yüzünden sürüden atıldı yalnızlığa mahkum edildi ama bu onun umurunda değildi. Çünkü sınırlarını genişlettikçe imkansızı başardıkça hayat onun için daha da anlam kazanıyordu. Bir gün yalnız olmadığını görecekti. Sayıları az da olsa yaşamın sadece karnını doyurmak olmadığını anlayan ve sınırlarını aşmış başka martıların varlığını görecekti.

Başka bir dünyadaydı artık martı Jonathan kendisi gibi düşünen martılarla birlikteydi ama o hep geldiği dünyayı düşünüyordu. Neden yaşamın anlamını keşfeden bu kadar az martı vardı oysaki geldiği yerde yüzbinlerce martı yaşıyordu. Onların hayatına anlam kazandırmayı aklına koymuştu başka Jonathanlar aramak için geri dönecekti. Mutlaka sınırlarını zorlayan bir martı vardı O’na ulaşmalı ve bildiklerini O’nunla paylaşmalıydı.

Yanılmamıştı martı Jonathan, gerçek doğasını bulmaya çalışan martılar vardı. Janothan onlara bildiklerini öğretti ve başka Janothanlar bulmak için başka dünyalara uçtu. Her gittiği yerde sevgiyle bildiklerinin ötesine geçmeye çalışan öğrenme ve öğretme isteğiyle yanan Jonathanlar bıraktı.

Martı Jonathanlar’dan İnsan Jonathanlar’a. Martı Janaothanlar gibi insan Jonathanlarda var tabi. Hayatın karmaşası içinde ufka bakmayı başarabilen hayatın anlamını kavrayan ve yaşamın kendilerine sunduğu nimetlerden azami ölçüde yararlanmaya çalışan insan Jonathanlar. Öğrendiklerini bütün samimiyetleri ile paylaşıp diğerlerinin hayatlarını da anlamlandırmaya çalışan sevgi dolu Jonathanlar.
Richard Bach bir martının hikayesi, Martı Jonathan Livingston kitabı ile aslında yaşamın gizli kalmış mükemmelliklerini keşfetmek isteyen insanlara sesleniyor. Martı Jonathan Livingston gerçekte yazgısını kendi çizmek isteyen bir insanı simgeliyor. Aslında çoğumuzun yaşadığı toplum - birey çatışmasını anlatıyor.

5 yorum:

  1. Gerçekten çok güzel ve anlamlı bir kitap. Kitapseverlere tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  2. Gençliğimizde, yaşamımız için önem taşıyan ve büyük sonuçlar doğuracak olayların ve kişilerin karşımıza davul zurnayla çıkacaklarını sanırız; ama yaşlılığımızda geri dönüp baktığımız zaman, bunların hepsinin de sessizce, arka kapıdan ve adeta dikkati çekmeden içeri süzülmüş olduklarını görürüz.

    Schopenhauer - Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar

    YanıtlaSil
  3. Babalar aslında en çok kızlarını severler
    Ama inanmaz kimse buna
    “Yalan” derler“imkansız” derler.
    Her nedense kimse çıkıp da “neden?” demez.
    ...Nedendir bilir misiniz?
    Çünkü kız babası olmak,
    Farklıdır, özeldir bambaşka bir duygusallık verir babalara
    Hayatında hiç ağlamayan babalar bile kızlarını ellerine aldıklarında
    Tutamazlar göz yaşlarını…
    Ama bir taraftan da zordur kız babası olmak.
    Bir kız iki evlat demektir.
    İki canı birden sırtına yüklenmek demektir.
    Çünkü biri iki yapan da kadındır, ikiyi üç yapan da…

    Bunu bildiklerinden babalar,
    Onların üzerlerine daha da titrerler.
    Onlara her baktıklarında annelerini,
    Bazen kırdıkları ama her şeye rağmen onları yetiştiren
    Annelerini anımsarlar…


    Ama bir yandan da koruma iç güdülerine yenilirler
    Kızlarına hiçbir şey olmasın
    Onlar hiç üzülmesin,
    Gözlerinden bir damla yaş gelmesin isterler
    O bir damla yaş için koca dünyayı yıkacak olurlar…


    Ama bu sevgilerini,
    bu bağlılıklarını,
    Asla gösteremezler, utanırlar.
    Çünkü baba demek; güçlü, çatık kaşlı olmak olarak öğretilmiştir
    Onlara…

    Gülümsemek isterler o güzel kızlarına gülümsemek…
    Ama rolünün dışına çıktıklarını düşünüp
    Dönerler eski çatık kaşlı, gergin suratlarına…
    Bazen ağlamak isterler
    Ama “Erkekler ağlamaz” denmiştir onlara
    Yapamazlar bu yüzden saklarlar gözyaşlarını…

    İşte böylece her şeyi içlerine atarlar
    Kız babaları
    Yansıtmazlar asla duygularını…

    Ama dayanamazlar gece yarılarına
    Ve giderler o güzel kızlarının tatlı şirin odalarına
    Uzun uzun bakarlar yüzlerine
    Ve bir kez daha hayran olurlar
    O muhteşem güzelliklerine
    Gündüzleri dokunamadıkları gözlerine, ellerine
    Hiç bırakmayacakmış gibi dokunurlar
    İçlerindeki duygunun gözyaşlarını boşaltırlar
    Ve yavaşça güzel kızlarını öpüp
    “İyi geceler” derler
    Derinden derinden…

    Eğer siz de bir sabah uyandığınızda yanağınızda
    Bir damla gözyaşı hissederseniz
    Bilin ki babanız o gece de sizi izlemiş
    Ve en sonun da “iyi geceler” deyip gitmiştir…

    SEZER KARAKUŞ

    YanıtlaSil
  4. İnsan her gün biraz müzik dinlemeli, şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemeli.
    Goethe


    Zeki bir beyin için;
    Midemizi besler gibi, beynimizi de güzel ve faydalı fikirlerle beslemeliyiz. Her gün birkaç felsefi yazı okumak, Mantık kalitenizi yükseltir, bağımsız düşünme kapasiteniz arttırır, yanı sıra entelektüel estetik duygunuzu da geliştirir.
    Her güne büyük düşünürlerden birkaç sözle başlamak, gündelik hayatın rutini içinde kaybettiğiniz anlam ve derinliği görmenizi sağlar.

    YanıtlaSil
  5. Martı Kitabı Sınav Soruları

    1- Ana kahraman kimdir?
    2- Martılar asla ne yapamaz?
    3- Martıların en kızgını kimdir?
    4- Kitabın yazarı kimdir?
    5- Uçmak için ne gereklidir?
    6- Kitabın çevirmeni kimdir?
    7- Martı Jonathan nereye sürgün edilmiştir?
    8- Kitabın ana fikri nedir?
    9- Martıların özellikleri nelerdir?
    9- Marı Jonathan neyin peşindedir?

    Tüm öğrencilere başarılar dilerim.

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.