25 Ağustos 2015 Salı

Bencillik


Bugünlerde kendimi okumaya verdim, durmaksızın okuyorum işin ilginci ne okuduğumu da bilmeden sadece okuyorum. Aklımda, fikrimde sen olduğu gizlemek arzusunda da değilim nasıl olsa bunu herkes biliyor. Çünkü seni seviyorum, çünkü senin canının içinde can olmak istiyorum.

Sana söylediğim gibi can, anlık bir mesele bu yaşam meselesi ağlayacaksam ağlayacağım, güleceksem gülerim bundan kime ne. Şeytan diyor ki her şeyi terk et, git bu şehirden nasıl olsa bu şehirde sensizlik ile yüzleşiyorum, bari hiç acı çekmem. Çünkü şairler de ağlar, çünkü atları da vururlar.

Aslında bu bahaneydi, sana söyleyemediğim duygularımın ışığında gizlediğim karanlık bir noktamdır. Her insanın bir zaafı vardır, bende de bu zaaf vardır, kıskançlık bencilliğimdir. Senin sevgini hiç kimseyle paylaşamam.

Sana bu yazıyı yazdığım zaman nerdesin bilemiyorum. Belki çay bahçesinde çay içiyorsundur. Benim gibi kaç kişi vardır sana sevgiyle bakan, kaç kişi vardır seni seviyorum diye haykırmak isteyen veya sana inandırmak için yemin eden...

Ben sadece dinlerim, bencilliğin sesini, kıskançlık olur içimde yangınlar oluşur, sessiz isyan ederim ömrüme... Çünkü şairler de ağlar, çünkü atları da vururlar.

Efsane Etrafoğulları

14 yorum:

  1. Konuşmaya başlasam sesim duyulur mu acep?
    Haykırsam tüm gücümle, ses vermeye kalkışsam, duyurabilir miyim acının çığlığını?

    Hüseyin Bardakçı

    YanıtlaSil
  2. Yanıtlar
    1. Hocam yıllar oldu nasilsiniz? Pas-bob ben..

      Sil
  3. Yıllar sonra kendi yazdıklarımı burada bulmak hüzünlü.. )) ' pas-bob '

    YanıtlaSil
  4. Memedim güzel olmuş rabbim seni leylana kavuştursun

    YanıtlaSil
  5. vefa zaaf mıdır
    senin için yazarım Paraf

    YanıtlaSil
  6. Karşındaki vefasızsa ve bunu birkaç kez yaşadığın halde hala ona karşı vefalı davranıyorsan evet, vefa bile zaaftır Efsane.

    YanıtlaSil
  7. Kolay oluşmuyor güzel insanlar.

    Yaşam,herbirimizi elimizde birer çile iple bırakıyor dünyaya...
    Al diyor bu senin ömründür.
    Ama ne var ki;
    Kimimizin ipliği düzgünce geliyor o çileden çektikçe...
    Kimimizinki ise dolaşık, düğüm düğüm...
    Çilesini kolayca yumak eden...
    Yorulmadan da başlıyor en güzel örgüleri örmeye onunla...
    Hele bir de mahirse parmakları...
    Doyum olmuyor seyrine yarattığı güzellikleri...
    İmrendiriyor, özendiriyor, kıskandırıyor izleyenleri...

    Çilesi dolaşık çıkanlardan, çoğunu alıyor hemen bir bezginlik...
    Ne çözesi geliyor o düğümlü yerleri...
    Ne de içinde kalıyor güzel birşeyler örüp kuşanmaya da hevesi...
    Kesip kesip atıyor çözemedikçe düğümleri..
    Ve kestiği yerlerden de ekleyip yine uc uca...
    Yeni düğümlerle tamamlamaya çalışıyor yine de bir yumağa çilesini...

    Bir de o dolaşık çileyi parmaklarını kanata kanata çözüp...
    Özenle yumak edenler var ki!!!
    İşte onlar verdikleri emek ve gösterdikleri azimle...
    Olmazı olur ediyorlar.
    Çirkinden güzel yaratıyorlar...

    Onların örgüleri belki kanayan parmaklarının izleri yüzünden pek albenili olmuyor ama...
    En yakışan, en ısıtan, en saran örgüler de onların o çileli parmaklarından çıkıyor.

    Ya işte böyle...
    Güzel insanlar kolay oluşmuyor.!!!


    Sahi siz ne diyordunuz?? ' VEFA 'mi? Vefa ıstanbul da bir okulun adı değildir azizim...

    YanıtlaSil
  8. Pas Bob, şiir çok güzel. Sana aitse, burada yayınlayabilirsin. Yazar kadromuzdasın ve yetkilerin var.

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.