Şeytan yazarların düşüncesidir aslında çünkü üretir beyni abuk sabuk lafları, yazı, makale, deneme, roman, hikaye, şiir diye empoze ederler düşsel olan her şeyi aşkı sevdayı ve bendeki seni...
Aşkı sevdayı yazmak benim için, çocuğun oyuncağı ile oynaması kadar kolay, içimdeki seni, sana yazmaya gelince... İşte o zaman şeytan ininden çıkar düşünce olur düşselliğini anlatan kelime olur. Yalan sözcükler, kelimeler çıkar senin güzelliğine dair hâlbuki sen o kadar da güzel değilsindir. Çıplaksındır sadece...
Arar yüreğim seni yalan arayışlara itilir görürüm ulaşılmazlığını yine sen varmışsın gibi yazarım diğer yazar arkadaşlar Mu kıtasını bulmaya benziyor derlerdi benim yazdığım yazılara... Fakat kendimi şu yazıdaki insana benzetiyorum;
"Umduğumuz gibi olsaydı hayat, sandığımız gibi yaşardık. Bulduklarımızla yetinseydik, kaybettiklerimize ağlamazdık."
Leo Tolstoy
Umduğumuz gibi yaşasaydık aşkı, sevdayı, yazarak senin için şeytanın ininde yanmazdım.
23 Haziran 2011
Efsane Etrafoğulları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.