19 Mayıs 2012 Cumartesi

1 Eylül Dünya Barış Günü

1Eylül Dünya Barış Günü İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya'yı işgaliyle başladı.
Ardında elliikimilyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını haline gelmiş kentler ile acı ve gözyaşı bıraktı. Mayıs 1945"de son buldu. İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşınınbaşladığı gün, yani 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi.
İnsanlık aleminin geleceği için en önemli ve anlamlı günlerden biri olan"1 Eylül Dünya Barış Günü"nde, Türkiye Cumhuriyeti"nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK"ün,"Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
İkinci Dünya Savaşı diye bilinen
Demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne inanan ve yıllardır terörün acısını yüreğinde hisseden Türk Anneler Derneği, 1 Eylül Dünya Barış Günü"nde, dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde, farklı isimler altında insanlık suçu işlemeyisürdüren ve dünya barışını tehdit eden bütün terör örgütlerini lanetlemektedir.
Bilginin ve teknolojinin hızla yaygınlaştığı, özgürlükçü demokrasinin giderek önem kazandığı globalleşen dünyamızda, insanların huzur, güven ve mutluluk içinde yaşamasının temel koşulunun, "şiddet ve terör örgütlerine karşı işbirliği ve dayanışma yaparak, barış vedostluk ortamının sürekliliğini sağlamak" olduğunu düşünüyoruz.
Türkiye, Atatürk"ün ortaya koyduğu ve tüm milletimizce de benimsenen "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini, temel ve vazgeçilmez bir ilke olarak, her platformda savunmuşve bu barışçı tutumuyla, dünya ülkeleri arasındaki saygın yerini de almıştır.
Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu gibi dünyanın en yoğun sorunlarının ve çatışmalarının yaşandığı bir bölgede yer alan Türkiye, barış ve huzurun korunması, demokrasinin yerleşip, kökleşmesi için çaba sarf ederken, terör örgütleri, bölge barışını tehdit etmeye ve kaos yaratmaya çalışmaktadırlar. Terörle mücadele sırasında uygulamada bazı aksaklıklar yaşansa da, Türkiye, bu tür olumsuzlukları, demokratik bir yaklaşımla ve hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde aşmaya çalışmaktadır.
Cumhuriyetle beraber70 yılı aşkın bir süredir, tüm anlaşmazlıkların karşılıklı saygı ve hoşgörü çerçevesi içinde, diyalogla çözümlenmesinden yana olan Türkiye, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için, ırk, dil, din, kültür farkı gözetmeksizin tüm insanlığı işbirliği ve dayanışmaya çağırmaktadır.
Bu nedenle, barış ve istikrar ortamını bozucu bölgesel anlaşmazlıkların, şiddet ve terör hareketlerinin önlenmesi, açlıkla mücadele, çevre sorunlarına çözüm bulma gibi konularda sağduyu sahibi herkesin, üzerine düşen görev ve sorumluluğun bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir.
1 Eylül Dünya Barış Günü"nde, terörden arınmış bir dünyada, mutluluğa, huzura, sevgiye,hoşgörüye, kardeşliğe ve evrensel barışa hep beraber kucak açalım.

Fırat

2 yorum:

  1. İNSAN MI BUNLAR?

    Çocukları seviyorlar da yarını sevmiyorlar
    kömürü seviyorlar da sökeni sevmiyorlar
    fabrikayı seviyorlar da grevi sevmiyorlar
    portakalı elmayı muzu viskiyi
    ipekliyi seviyorlar da işciyi sevmiyorlar

    bu gemiyi bu denizde baban mı kaydırıyor?
    bu treni bu dağlardan anan mı aşırtıyor?
    kim ekiyor bu pamuğu kim büküp kim dokuyor?
    buğdayı kim tütünü kim patatesi kim?
    kaynanan mı tarıyor bu denizi saç gibi
    kayaları baldır gibi metresin mi açıyor
    oynaşın mı ışıtıyor bu karanlık geceleri

    düşündükçe domur domur çoğalıyorum
    cephanelik oluyorum bunları düşündükçe
    ben bunlara insan diyemiyorum.

    Hasan Hüseyin Korkmazgil

    YanıtlaSil

  2. Sansürlemekte hızlı davrananlardan sakının
    Bilmedikleri şeylerden korkarlar

    Sürekli kalabalıkları arayanlardan sakının;
    Tek başlarına bir hiçtirler

    Ortalama erkekten
    Ortalama kadından
    Sakının
    Sevgilerinden sakının

    Sevgileri vasattır,
    Vasatı aranır dururlar
    Ama nefretleri dahiyanedir
    Nefretleri seni beni
    Herkesi öldürebilecek kadar dahiyanedir.

    Yalnızlığı istemezler
    Yalnızlığı anlamazlar
    Kendilerinden farklı her şeyi
    Yok etmeye çalışırlar

    Sanat yaratamadıklarından
    Sanatı anlayamazlar
    Yaratma başarısızlıklarını
    Dünyanın beceriksizliğine yorarlar

    Kendileri tam sevemedikleri için
    Senin sevginin eksik olduğuna inanır
    Ve senden nefret ederler

    Ve nefretleri
    Parlak bir elmas
    Bir bıçak
    Bir dağ
    Bir kaplan
    Bir baldıran otu gibi
    Mükemmeldir

    En Usta Oldukları
    Sanattır nefret.

    Charles Bukowski

    YanıtlaSil

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.