1Eylül Dünya Barış Günü İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya'yı işgaliyle başladı.
Ardında elliikimilyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını haline gelmiş kentler ile acı ve gözyaşı bıraktı. Mayıs 1945"de son buldu. İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşınınbaşladığı gün, yani 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi.
Ardında elliikimilyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını haline gelmiş kentler ile acı ve gözyaşı bıraktı. Mayıs 1945"de son buldu. İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşınınbaşladığı gün, yani 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi.
İnsanlık aleminin geleceği için en önemli ve anlamlı günlerden biri olan"1 Eylül Dünya Barış Günü"nde, Türkiye Cumhuriyeti"nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK"ün,"Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
İkinci Dünya Savaşı diye bilinen
Demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne inanan ve yıllardır terörün acısını yüreğinde hisseden Türk Anneler Derneği, 1 Eylül Dünya Barış Günü"nde, dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde, farklı isimler altında insanlık suçu işlemeyisürdüren ve dünya barışını tehdit eden bütün terör örgütlerini lanetlemektedir.
Bilginin ve teknolojinin hızla yaygınlaştığı, özgürlükçü demokrasinin giderek önem kazandığı globalleşen dünyamızda, insanların huzur, güven ve mutluluk içinde yaşamasının temel koşulunun, "şiddet ve terör örgütlerine karşı işbirliği ve dayanışma yaparak, barış vedostluk ortamının sürekliliğini sağlamak" olduğunu düşünüyoruz.
Türkiye, Atatürk"ün ortaya koyduğu ve tüm milletimizce de benimsenen "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini, temel ve vazgeçilmez bir ilke olarak, her platformda savunmuşve bu barışçı tutumuyla, dünya ülkeleri arasındaki saygın yerini de almıştır.
Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu gibi dünyanın en yoğun sorunlarının ve çatışmalarının yaşandığı bir bölgede yer alan Türkiye, barış ve huzurun korunması, demokrasinin yerleşip, kökleşmesi için çaba sarf ederken, terör örgütleri, bölge barışını tehdit etmeye ve kaos yaratmaya çalışmaktadırlar. Terörle mücadele sırasında uygulamada bazı aksaklıklar yaşansa da, Türkiye, bu tür olumsuzlukları, demokratik bir yaklaşımla ve hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde aşmaya çalışmaktadır.
Cumhuriyetle beraber70 yılı aşkın bir süredir, tüm anlaşmazlıkların karşılıklı saygı ve hoşgörü çerçevesi içinde, diyalogla çözümlenmesinden yana olan Türkiye, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için, ırk, dil, din, kültür farkı gözetmeksizin tüm insanlığı işbirliği ve dayanışmaya çağırmaktadır.
Bu nedenle, barış ve istikrar ortamını bozucu bölgesel anlaşmazlıkların, şiddet ve terör hareketlerinin önlenmesi, açlıkla mücadele, çevre sorunlarına çözüm bulma gibi konularda sağduyu sahibi herkesin, üzerine düşen görev ve sorumluluğun bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir.
1 Eylül Dünya Barış Günü"nde, terörden arınmış bir dünyada, mutluluğa, huzura, sevgiye,hoşgörüye, kardeşliğe ve evrensel barışa hep beraber kucak açalım.
Fırat
İNSAN MI BUNLAR?
YanıtlaSilÇocukları seviyorlar da yarını sevmiyorlar
kömürü seviyorlar da sökeni sevmiyorlar
fabrikayı seviyorlar da grevi sevmiyorlar
portakalı elmayı muzu viskiyi
ipekliyi seviyorlar da işciyi sevmiyorlar
bu gemiyi bu denizde baban mı kaydırıyor?
bu treni bu dağlardan anan mı aşırtıyor?
kim ekiyor bu pamuğu kim büküp kim dokuyor?
buğdayı kim tütünü kim patatesi kim?
kaynanan mı tarıyor bu denizi saç gibi
kayaları baldır gibi metresin mi açıyor
oynaşın mı ışıtıyor bu karanlık geceleri
düşündükçe domur domur çoğalıyorum
cephanelik oluyorum bunları düşündükçe
ben bunlara insan diyemiyorum.
Hasan Hüseyin Korkmazgil
YanıtlaSilSansürlemekte hızlı davrananlardan sakının
Bilmedikleri şeylerden korkarlar
Sürekli kalabalıkları arayanlardan sakının;
Tek başlarına bir hiçtirler
Ortalama erkekten
Ortalama kadından
Sakının
Sevgilerinden sakının
Sevgileri vasattır,
Vasatı aranır dururlar
Ama nefretleri dahiyanedir
Nefretleri seni beni
Herkesi öldürebilecek kadar dahiyanedir.
Yalnızlığı istemezler
Yalnızlığı anlamazlar
Kendilerinden farklı her şeyi
Yok etmeye çalışırlar
Sanat yaratamadıklarından
Sanatı anlayamazlar
Yaratma başarısızlıklarını
Dünyanın beceriksizliğine yorarlar
Kendileri tam sevemedikleri için
Senin sevginin eksik olduğuna inanır
Ve senden nefret ederler
Ve nefretleri
Parlak bir elmas
Bir bıçak
Bir dağ
Bir kaplan
Bir baldıran otu gibi
Mükemmeldir
En Usta Oldukları
Sanattır nefret.
Charles Bukowski