Bazen düşünüyorum da filmler mi bizim geleceğimizi belirliyor diye
1999 depremini üç sene önce bilmediler mi film yapımcıları
Ya da Irak'ın yönetiminin değişeceğini
O zaman anladım ki beyaz perde kara oyunun bir parçası olmuş.
İnsanların geçmişten ders çıkarmadan yaşadığı olayları gün ışığına çıkartan
Çünkü İstanbul'da daha önce de deprem olmuştu yedi şiddetinde
Irak zaten bölünlüştü 90'lı yıllarda...
Aslında bu sana yazdığım şiir sitemdir
Üstelik Orhan babalı çilingir sofrası etrafında
Kelimeler çilingir olacak açacak yüreğimdeki kapıları...
Neden geldin beni buldun ki kendi dünyamda kendi kendime yaşıyordum
Yüzü olmayan adam misali
Çünkü kaçıyordum insanların iğrenç bakışlarından, acımalarından
Yazıyordum durmadan onun matematik problemi çözdüğü gibi
Her ikimiz de arıyorduk çünkü
Neyi aradığımızı bile bilmeden...
Onun yanına bir erkek çocuğu gelmişti, senin benim yanıma geldiğin gibi
Matematik öğrenmek istiyordu, senin aşkı öğrenmeyi istediğin gibi
Öğrendi çocuk, sen de öğrendin.
İkimiz de kaçmaya çalışıyorduk çünkü
Yüzü olmayan adamı suçsuz yere polisler arıyordu
Beni ise yorgun yüreğim.
Yazmak içindeki nefreti, aşkı ve sevdayı görmek değil mi?
Bir film karesi misali geçerken kelimeler an an izlersin
O anlık hayaller olmasaydı sen olmazdın
Yüzü olmayan adamın yüreğinde...
08 Nisan 2012
Efsane Etrafoğulları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.