16 Nisan 2011 Cumartesi

Dostoyevski


İnsana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak. Yoksa hangi balık boğmuş kendini; hangi serçe atlamış damdan...

Dostoyevski

19. yüzyılın ikinci yarısında ün salan ve Batı'da en çok tanınan üç usta yazardan yani Tolstoy, Çehov ve Dostoyevski sonuncusudur. Batı edebiyatının gelişmesinde çok büyük etkisi olmuş, bir edebiyat dâhisi, ''Suç ve Ceza'' ve ''Karamazov Kardeşler'' gibi klasiklerin Rus yazarıdır. Mutlaka hepimiz en az bir eserini okumuşuzdur.

Herkesin bir hayat hikâyesi var. 30 Ekim 1821 yılında Moskova'da dünyaya gelen yazarın çocukluğu sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirmiş olan Fyodor Mihailoviç Dostoyevski, annesinin ölümünden sonra Petersburg'taki Mühendis Okulu'na girmiş ve babasının ölüm haberini orada almış.

Filmlere taş çıkaran bir hayat süren ünlü yazar Fyodor Mihailoviç Dostoyevski, 1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklanıp on ay hapisanede kalmış. Kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedilmiş. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürülmüş. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderilmiş. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verilmiş. Subaylığa kadar da yükselmiş. 1857 yılında Maria Dmitrievna Isayeva ile evlenmiş. Beş yıl boyunca görev yapan Fyodor Mihailoviç Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakılmış ve Petersburg'a yerleşmiş.

Ciğer kanamasıyla yatağa düşüp 28 Ocak 1881 tarihinde ölmüş. Dostoyevski için 31 Ocak 1881 tarihinde yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasından yürümüş.

07 Nisan 2011

Beste

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapmak ve siteye üye olmak isteyenler, Gmail hesabı ile siteye üye olabilir, Sitede yorum bölümünde, “yorumlama biçimi” yazan butondan “Google hesabı” yazanı seçerek yorumunuzu yazabilirsiniz.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.